بَاب
الْوُضُوءِ
بِفَضْلِ
وَضُوءِ
الْمَرْأَةِ
39. Kadın'ın Abdest
Suyu Artığı İle Abdest Almak
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
سُفْيَانَ
حَدَّثَنِي
مَنْصُورٌ عَنْ
إِبْرَاهِيمَ
عَنْ الْأَسْوَدِ
عَنْ
عَائِشَةَ
قَالَتْ
كُنْتُ أَغْتَسِلُ
أَنَا
وَرَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
مِنْ إِنَاءٍ
وَاحِدٍ
وَنَحْنُ
جُنُبَانِ
Aişe (r.anha)'dan, şöyle
demiştir; "Ben ve Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) cünup iken aynı
kaptan ğuslederdik"
Diğer tahric: Müslim,
hayz; Ahmed b. Hanbd
AÇIKLAMA: İslam, kadınları erkeklerin bir parçası olarak
görmüştür.
Kadınlığın
tarihde çeşitli dönemlerde uğradığı haksızlık ve hakareti bilmeyenler belki şu
hadis-i şerifte, kadının abdest aldığı kaptan arta kalan suyun temizliğinin
zikredilişindeki önemi kavrayamazlar. Bu bakımdan eski dinlerde ve devirlerde
kadına ait düşünce ve telakkilerden bazı örnekler sunmak faydalı olacaktır.
Romalılarda
kadın'ın hukuki ehliyeti yoktu. Tanrılarını memnun etmek için her sene kadın ve
kızlarını kurban eden eski Hindlilere göre, "acıya, sabır, rüzgar, ölüm,
ateş, zehir, haşerat ve cehnenem, kadından daha kötü değillerdir."
Tevratta
şöyle yazılıdır; "Kadın ölümden acıdır. Allah nezdinde iyi kimse kadından kurtulandır."
Hıristiyanlarda;
İlk hıristiyan din adamları Roma toplumundaki yaygın fuhuş ve rezalete bakarak
bütün bunlardan sorumlu kişinin kadın olduğuna hükmettiler. Kadının (pis
olduğuna) ve ondan uzaklaşılması gerektiğine ve bekarlığın Allah yanında
evlilikten daha şerefli olduğuna karar
verdiler.
İslamiyet
bütün batıl fikirleri kökünden yıkarak hakkı ve kafalara yerleştirdiği halde
İngiliz kanunları daha 1805 yılına kadar erkeğin karısını satmasına müsaade
ediyordu.